26 Mart 2017 Pazar

Limonlu Muffin Çook Lezziz


          
           Bizim evde kek, pasta veya bir sütlü tatlı genellikle bulunur. Sağlık açısından  pek de iyi görünmüyor ama azar azar tüketiliyor neyse ki.                                                                                           Bir süre önce Ev bahçe dergilerinin bir sayısında verilen limonlu muffin tarifini denemiş ve çok beğenmiştik. Oldukça kolay, bir o kadar da lezzetli bir tarif. 
       Bugün tekrar yapayım istedim. Çabucak hazırladım,attım fırına. Kısa sürede pişti. Pişerken de öyle güzel kokular yayıldı ki etrafa, bol limon kabuğu da olunca içinde...

             
            Kızım ve yeğenim üst kattan kokuyu alınca geldiler hemen mutfağa.  Fotoğraflamamı zor beklediler. Birer tane koydum tabaklarına. yanına da birer bardak çayla.



            Ben yiyemeyeceğim ne yazık ki. Çalışma hayatını bıraktıktan sonra  2- 3 yıl içinde epeyce kilo aldım.  Hareket azalmasıyla beraber mutfakta fazlasıyla vakit geçirmeyi sevmem de kilo almama   neden oldu. Sürekli kilo vereceğim derken aldım o kiloları üstelik. 
            Yemeyi içmeyi çok severim. Baktım ki yeterince denetleyemiyorum kendimi, geçen çarşamba bir diyetisyene gittim. 
            Bana uygun  bir liste hazırladı. İlk iki gün zorlandım biraz, zaman zaman midem guruldadı, başım ağrıdı ama iki gündür alıştım. Hiç bozmuyorum listeyi vallahi. 
            Çarşamba gün tekrar gideceğim. 1 - 1,5 kilo vermem gerekiyormuş.  Paylaşırım buradan ne kadar kilo verebildiğimi. Toplamda 10-12 kilo vermeyi planlıyorum.  Bakalım göreceğiz ???                    

          Diyet listemi de paylaşayım sizlerle. 
          Sabah:  1 yumurta, 2 üçgen peynir büyüklüğünde beyaz peynir, 3 zeytin, 1 tatlı kaşığı reçel, 2 ince dilim tam buğday ekmeği, bol domates,salatalık,yeşillik
          Ara: 5 adet çiğ badem
          Öğle: 5 köfte büyüklüğünde et/ tavuk/ balık veya 5 üçgen peynir büyüklüğünde beyaz peynir, yağsız bol salata
           Ara: 1 porsiyon meyve (bir küçük elma, orta boy portakal, bir avuç kuru üzüm, 3 kuru kayısı veya 20 vişne ... ) ve 6 kaşık yoğurt
           Akşam: 1 kase çorba ( kremalı çorbalar yasak. Onun dışında her türlü çorba serbest )
Bol yağsız salata, 1 ince dilim tam buğday ekmeği
           Ara: 4 kaşık yoğurt ( içine 1 çay kaşığı tarçın)
          
           Ayrıca, günde 3 fincan yeşil çay ve 2,5 litre su içilecek.

          Bu liste benim de sevdiğim yiyecekler dikkate alınarak hazırlandı.
           Çarşamba günü yeni liste alacağım.








              Muffin kalıplarını Tantitoni den aldım. Çatal bıçağı da... Herşey rengarenk ve çok sevimli.



          Limonlu muffin tarifim:
          Malzemeler:
           3 yumurta
           1 su bardağı toz şeker (  + 1 yemek kaşığı da üzeri için )
           1 su bardağı yoğurt
           1/2 su bardağı sıvı yağ
           1 limonun kabuğunun rendesi (ben 1,5 limon kullandım)
           2 yemek kaşığı limon suyu ( taze sıkılmış)  
           2,5 su bardağı un
           1 paket vanilya
           1 paket kabartma tozu

           ( su bardağı 200 ml lik)

        Yapılışı:
         Yumurtalar ve şeker  köpük köpük oluncaya kadar çırpılır.
         Yoğurt ve sıvı yağ konup karışıncaya kadar tekrar çırpılır.
          Limon suyu ve kabuğu eklenip karıştırılır
          Un + kabartma tozu +vanilya  karışımı elenerek eklenir ve kaşıkla yavaşça karıştırılır.
         Muffin kalıplarına kaşık yardımıyla konulur. Üzerine toz şeker serpilir.
         önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişirilir

          Şimdiden afiyet olsun sizde yaparsanız.
           Sağlıcakla kalın...



19 Mart 2017 Pazar

Bu Film İzleme Sevdam Olmasa



           Ah benim bu film izleme sevdam olmasa, daha neler üretirim neler. Ama gelin görün ki çok seviyorum, sinema filmi ya da dizi izlemeyi.
           TV de sinema filmi izleyebilirim ama dizi  izlemekten hoşlanmıyorum. Zaman zaman beğenip izlemek istediğim  dizi filmler olsa da, uzun uzun reklam
verildiği için tahammül edemiyorum izlemeye.  Bir dizi bölümü  bütün gece sürüyor.

           Dün akşam da izlemek için film ararken, yıllar önce izlediğim ve çok beğendiğim bir filmi hatırladım ve tekrar izledim.
           Eğer izlemediyseniz mutlaka izleyin derim.
            
           Orijinal ismi 'The Bridges of Madison County'   bizde ' Yasak  İlişki' adıyla vizyona girmiş.                           1995   ABD yapımı
           Romantik - drama
           Başroller : Clint Eastwood   Meryl Streep

          Konusu 1965 yazında geçiyor.
          Filmde Iowa 'da yaşayan ev kadını Francesca National Geographic için çalışan ve fotoğraf çekmek üzere bir süreliğine Iowa ya gelen bir fotoğrafçyıla (Robert) tanışıp aşık olur. Tabii Robert de ona.
Bu sırada kocası ve çocukları da dört gün boyunca yoktur. Francesca Robert'la dört gün geçirir.
Bu süre içinde yaşadıklarını bir günlüğe yazar.

        Ölümünden sonra günlüklerinin çocuklarının eline geçmesini ve okumalarını sağlar.
         Film bu noktada başlıyor. Ölümünden sonra vasiyeti açıklanıyor ve günlükler çocuklarının eline geçiyor. Günlükler okunurken geriye dönülerek anlatılıyor film.

        Bu kadarı yeter. Bir de filmin kalabalık ya da hareketli olmadığını da belirteyim.  Yüreğinize hitap ediyor.  

       Ben 60 lı yıllarda çekilen ya da o yıllarda geçen filmleri çok severim. Dünyanın en güzel yıllarının da 60 lar olduğunu düşünüyorum. 
         
      Bu hafta yaptığım birkaç işten birisi bir tepsi boyamak oldu.
      Kızım çalışırken atıştırmayı sever. Çayını, kahvesini koymak için küçük bir tepsi  istedi, çalışma masasında yer tutmaması için.  Ben de  ona istediği gibi bir tepsi hazırladım.  Süsledim püsledim ve fotoğrafladım sizler için.










       Bu arada bir süredir kullanmadığım masa örtümün kat izleri de görüntüde. Biraz acele fotoğrafladığım için çekerken fark etmedim izleri. Kusura bakmayın artık...



            Tepsinin tamamını beyaza  boyadım. Ancak pötikareli  dekupaj kağıdını yapıştıracağım iç kısmını 2 kat,  dış kısmını ise 4 kat boyadım. Kağıdı dekupaj yapıştırıcısı ile yapıştırdım. Bütün bir kağıt kullanıp sadece köşe kısımları kestim. Kağıdın üzerine ise kek, pasta vb resimleri ise başka bir kağıttan kesip yapıştırdım.


              Tepsinin yan taraflarına ise şeker ve lolipop şablonu ile renk renk şekerler yaptım. Tepsinin adını da şeker tepsi koydum. 
              En son da 3 kat mat vernik uyguladım.

             Bu postta da benden bu kadar.İyilik, güzellik, sevgi, hoşgörü bizlerle olsun. Şeker tadında yaşayalım hayatı...

11 Mart 2017 Cumartesi

Kapı Numaramızı Ahşapa Yazdım



            Kare bir ahşap parçası vardı elimde, ne için aldığımı hatırlayamadığım. Ne yapacağıma karar veremediğim için sürünüp duruyordu ortalıkta zavallım.
            Birkaç gün önce bu ahşap parçasına kapı numaramızı yazıp, kapının yanındaki duvara asmaya karar verdim.Çünkü kapı numaramızın yazılı olduğu levha hem küçük hem de bahçenin dışından görülemeyecek şekilde asılmış. Sıkıntı oluyor bazen.
            Dün bitirdim, bugün de fotoğrafladım. Şimdilik kapının üzerine çift taraflı bantla yapıştırdım. Matkabımızın uçları kayıp, bulunduğunda duvara asılacak inşallah.
       
 

            Asıp fotoğraflarken kışı çağrıştırıyormuş gibi geldi. Oysa havada bahar kokusu var. Aman baharı yeni bulmuşken kış falan çağrıştırmasın. Üzerine bir iki ekleme yapmayı düşünüyorum bahara dair...









               Verandadan birkaç fotoğraf çekeyim paylaşayım dedim. Kış öncesi bıraktığım gibi duruyor verandam. Havalar biraz daha ısınsın masa ve sandalyelerimizi de çıkartacağım dışarıya.



            Şimdilik küçük bir sehpa var bahçede. Kapı saçağının altında durduğu için kardan ve yağmurdan korunuyor. Son günlerde bahçede çay içmeme izin veriyor hava... Kocaman bir hırka giyiyorum üzerime. Güneş varsa ona bile gerek kalmıyor.





            
             Kapı saçağında bir kuş evi, nazarlıklar ve bir rüzgar çanı asılı.

          





         Ahşap boyama meraklıları için kısaca anlatayım nasıl yaptığımı;
        Ahşap plakayı eşit üç parçaya ayırıp çizdim ve çizgilerin üzerini makas ucuyla kazıdım. Bir cetveli destek alarak kazıdım önce, aksi halde kayıyor makas.
         Açık kahverengi boyadım bir kat. Sonra zımparaladım. Bir kat daha boyadım. Boyaları  kazıdığım kısımlara dokundurmuyorum, ama dokunsa bile boya kuruyunca makas ucu ile kazınabilir. (Bu çalışma birkaç parça tahta birleşmiş gibi görünüyor.)
         Boya kuruduktan sonra eskitme kremi sürdüm bol bol. Üzerini beyaz ile boyadım iki kat. (Azıcık kemik rengi ile karıştırdım) Boya kuruyunca da bir kartla kazıdım. Böylece eskimiş görüntüsü aldı.

                                          


            Üzerindeki rakamları, harfi ve kalpleri ise kağıda kendim çizdim. Sonra kağıdı kesip kalıp olarak kullandım. Ahşap hamurunu açtım, incelttim. Kağıt kalıpları üzerine dekupaj yapıştırıcısı ile yapıştırdım. Kretuar bıçağı ile (maket bıçağı da olur) hamuru kalıplara uygun kestim, renklerine boyadım,boya kuruyunca da peligomla ahşaba yapıştırdım. 
          Kurumuş asma dalları vardı, onları bağladım ve bir köşeye yapıştırdım.
         Bir gün bekledim hamurların kuruması için. Daha sonra beyaz yağlı boyaya fırçayı hafifçe dokundurup  rakamların, harfin ve kalplerin kenarlarına sürdüm. Böylece eskimiş görünerek ahşapla uyumlu oldu.
           Tabii ki vernik atmadan olmaz. Evin dışında kalacağı için bol bol vernikledim. Ahşap kısımlara 3 kat, Hamurdan oluşan kısımlara 4 kat su bazlı mat vernik uyguladım.

        
          Rakam ve harfleri ahşap malzemesi satan yerlerde bulmak mümkün. Bana bu şekilde yapmak daha kolay geldi, çarşıda pazarda aramaktansa.
         
         Evlerimizden huzur ve mutluluk eksik olmasın. Sağlıcakla kalın...



3 Mart 2017 Cuma

Fırında Mısır Unlu Pırasa Yaptım



             Bugün sabah kalkınca her zamanki gibi ilk iş mutfağa gidip çayı koydum ocağa, yine her zamanki gibi mutfağın verandaya bakan kapısını açtım. Mis kokulu, ılık bir hava yüzüme çarptı. Yağmur yağmış; damlacıklar ağaçların, güllerin dallarından düşüyordu toprağa... Köpükle beraber bir süre tadını çıkarttık ılık havanın. Sabahın erken saatinde bile üşütmedi bugün.

           Bu yıl kış çok karlı ve soğuk geçti Ankara'da. Özellikle bizim buralara yani Çayyoluna daha mı çok yağdı ne! (Şikayet etmiyorum) Bazı günler verandanın kapısını açtığım gibi kapattım. O kadar soğuk oldu.
           Veeee bahar geliyor...
            
           Birkaç gündür mevsime göre çok güzel hava. Bol bol da yağmur yağıyor. Dün akşam bir ara çok yoğun yağdı. Dindikten sonra ise güneş açtı. Çıkan gökkuşağını görmeliydiniz. Hem başlangıcını hem sonunu görebildim. Müthişti... Fotoğraflamayı çok isterdim ama yoğun bir trafiğin içindeydim ne yazık ki.

                 

         

             
              Bugün çok işim vardı, bütün gün koşuşturdum. Akşama doğru birkaç gündür aklımda olan fırında pırasayı yaptım. Geçen haftalarda resim kursumuzda bir arkadaşımız hazırlayıp getirmişti. Çok beğenince ev halkına da tattırmak istedim. Mutfakta bir şeyler hazırlamak beni mutlu ediyor.. Hele hazırladığım beğeni ile tüketilirse mutluluğum kat kat büyüyor.
     
              Ev halkına sunmadan önce kendim tattım bir fincan çay eşliğinde. Bir dekorasyon dergisine bakarak çıkardım keyfini... Sizler için de fotoğrafladım soframı. 








                  

              Fırında Mısır Unlu Pırasa

               Malzemeler:

              3 -4 pırasanın beyaz kısmı  
              2 yumurta
              2 çay bardağı mısır unu
              1 çay bardağı süt (110ml)
              1 çay bardağı sıvı yağ (110ml)
              1 paket kabartma tozu (ben yarım paket koydum)
              tuz
              kırmızı pul biber

             Yapılışı:
             Pırasalar ince halkalar halinde doğranır, hafif tuzlu suda yumuşayıncaya kadar haşlanır.                              Suyu süzülür, soğumaya bırakılır.
              
             Yumurtalar derin bir kapta çırpılır. Üzerine süt, sıvı yağ, mısır unu, tuz, kabartma tozu, pul biber eklenip karıştırılır.
             Bu karışıma pırasalar eklenir, karıştırılır.
            
             Yağlanmış ve mısır unu serpilmiş borcama dökülüp, yayılır.
             Önceden ısıtılmış 170 dereceli fırında pişirilir.

             Siz de yapın ve sevdiklerinizle birlikte afiyetle yiyin...